İma ile namaz nasıl kılınır, adımları nelerdir?

Namaz ibadetini fiziksel olarak yerine getiremeyenler için İslam dini büyük bir kolaylık sunuyor. İma yöntemi, ayakta durma veya rükû-secde gibi hareketleri yapamayanların baş işaretleriyle namazlarını tamamlamalarını mümkün kılıyor. Bu uygulama özellikle kronik hastalığı bulunan, yaşlı veya geçici süre hareket kısıtlılığı yaşayan müminler için önemli bir ruhsat teşkil ediyor.

Konu kakkında 1 soru soruldu ve cevaplandı

İma ile Namazın Anlamı ve Şartları

İma, namaz kılarken ayakta durma (kıyam) veya rükû ve secde yapma imkânı bulunmayan kişilerin, başlarıyla işaret ederek namazlarını eda etmeleridir. Bu durum, hastalık, yolculuk veya benzeri geçici veya kalıcı engeller nedeniyle namazın normal şekilde kılınmasının mümkün olmadığı hallerde uygulanır. İma ile namaz kılmak için, kişinin ayakta durmaya veya rükû/secde hareketlerini yapmaya gücünün yetmemesi veya bunları yapmanın sağlık açısından zararlı olması gerekir. İslam alimleri, imanın sadece başla yapılabileceğini, vücudun diğer kısımlarının hareket ettirilmesinin gerekmediğini belirtirler. Önemli olan, niyet ve işaretin namazın ruhuna uygun olmasıdır.

İma ile Namaz Kılma Adımları

İma ile namaz kılmak, normal namazın rükünlerini mümkün olduğunca yerine getirmeyi amaçlar. İşte adım adım ima ile namaz kılma süreci:

Niyet ve İftitah Tekbiri: Namaza, normalde olduğu gibi niyet edilir (örneğin, "Niyet ettim Allah rızası için öğle namazının farzını kılmaya"). Ardından, baş hafifçe öne eğilerek veya bir işaretle "Allahu Ekber" denilerek iftitah tekbiri alınır. Bu, ayakta durmanın yerine geçer ve namazın başlangıcıdır.
Kıraat (Okuma): Namazın kıyam (ayakta durma) bölümünde, kişi oturur veya yatar pozisyonda iken, içinden Fatiha suresi ve bir zamm-ı sure (kısa bir sure) okur. Eğer okuma gücü yoksa, kalben zikrederek geçiştirebilir, ancak mümkünse okumak tercih edilir.
Rükû için İma: Rükû yapılacak yerde, baş hafifçe öne eğilerek rükû işareti verilir. Normalde belden eğilme yerine, başın eğilmesi yeterlidir. Bu sırada, "Sübhane Rabbiye'l-Azim" gibi rükû tesbihleri içinden söylenir.
Secde için İma: Secde yapılacak yerde, baş biraz daha fazla öne eğilerek veya yere yaklaştırılarak secde işareti verilir. Normal secdede alın yere değdirilirken, imada başın eğilmesi yeterlidir. Secde sırasında, "Sübhane Rabbiye'l-A'lâ" gibi secde tesbihleri içinden tekrarlanır. Her iki secde arasında oturma (celse) işareti için baş hafifçe kaldırılır.
Tekrarlanan Rekatlar: Namazın diğer rekatları için aynı adımlar tekrarlanır. Her rekatta, kıyam, rükû ve iki secde için başla işaret verilir. Eğer kişi oturabiliyorsa, oturarak kıraat yapabilir; yatmak zorundaysa, yatarak da ima edebilir.
Teşehhüt ve Selam: Namazın sonunda, oturma pozisyonunda (eğer mümkünse) veya baş işaretiyle teşehhüt (Ettehiyyatü duası) okunur. Ardından, baş hafifçe sağa ve sola çevrilerek veya işaretle selam verilir ("Esselamü aleyküm ve rahmetullah"). Bu, namazın bitişini simgeler.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

İma ile namaz kılarken, bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekir. Öncelikle, ima sadece zorunlu hallerde yapılmalıdır; eğer kişi iyileşirse veya engel kalkarsa, normal namaz şekline dönmelidir. İma sırasında, baş işaretinin namazın her rüknü için ayrı ve belirgin olması önemlidir; örneğin, rükû için hafif bir eğilme, secde için daha derin bir eğilme kullanılabilir. Ayrıca, niyet ve içtenlik (ihlas) namazın kabulü için kritiktir; sadece fiziksel hareketler değil, kalbin Allah'a yönelmesi esastır. Eğer kişi tamamen hareketsiz ise, göz veya kaş işareti gibi alternatifler bazı alimlerce kabul edilse de, genel kabul baş işaretidir. Son olarak, bu konuda bir İslam alimine danışmak, kişinin durumuna uygun en doğru uygulamayı öğrenmek için faydalı olacaktır.

Özet

İma ile namaz, fiziksel engeller nedeniyle normal namaz hareketlerini yapamayan Müslümanlar için bir kolaylıktır. Adımlar, niyet ve tekbirle başlayıp, baş işaretleriyle kıyam, rükû, secde ve selamı içerir. Temel prensip, mümkün olan en iyi şekilde Allah'ı anmak ve namazın ruhunu korumaktır. Unutmayın, İslam dininde namaz, kişinin gücü ölçüsünde farz kılınmıştır; bu nedenle, ima bir mazeret değil, bir rahmettir.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap